Makaleler / Kime Sanatçı Denir?

Yazan: A. Necip Yeşiltepe

"Tanrı" en üstün sanatçı ve tek yaratıcıdır.

"O"nun yarattığı insan yeryüzündeki temsilcisi olarak yeniden yaratmaz, yaratamaz sadece kendisine verilen özellikleri kullanabilmeyi öğrenenler farklı birleştirmelerle, eklemeler-çıkarmalarla değişik, göz açıcı, uyarıcı, öncekilerden farklı ve izafi kompozisyonlar oluştururlar, sanatçıdan bahsedilirken kullandığımız sanatçı yaratışı ancak bu anlamda kullanılabilir.

Sanatçı düşünen, izleyen, dinleyen, gören, irdeleyip yargılayan, insanlığın, insan olmanın, yaşamın ne anlama geldiği üzerine kafa yoran ve duygularını, düşüncelerini estetik yolla ifade edebilendir. Sanatçı resmetmek istediğine rastlar, duygu ve düşünce yoğunluğu en üst seviyeye ulaştığında ihtirasla bağlanır, âşık olur, sevişir veya dalaşır. Sanatçıda öncelikle kişilik, özgünlük, öncülük aranır. Sanatçı geleceğe açılan doğruya, güzele ulaştıran pencereleri, kapıları gösterendir.Yaşadıklarını ifade etmek için kimi resim, heykel yapar, kimi şiir, mektup yazar, kimi konuşur.

Sanatçı olmak için Güzel Sanatlar Akademisi bitirmek, sanat tarihi, felsefe, sosyoloji bilmek, müze-galeri gezmek ve daha önce yapılmış olanı tekrarlamamak için kim, nerede, ne zaman, neyi, nasıl yapmış bilmek, ülkesinde ve dünyadaki sosyal, siyasal gelişmeleri izlemek gerekir. Bu edinimler göz-beyin eğitimi ve bir sanatçıda aranan temel nitelik olan yaratıcılık için, ifadesinin, mesajının, sanatsal yapıtının evrensel boyutta güzel bulunması, takdir edilmesi için yararlıdır.

Bugünlerde birçok kişi kendi kendine sanatçı ünvanı koyuyor, eş-dost araya sokarak sergi açmaya soyunuyor, bir de üstelik para kazanmak istiyor. Resim kursuna gitmekle, bir yerlerde sergi açmış olmakla, akrabaları ve arkadaşlarının nezaket alımları ile sanatçı kimliği edinilmez. Sanat Galerilerinden çağrı almak yaptığının kabul edilme sınırını zorladığını gösterir ve doğrusu önce bu davetin gelmesini beklemektir, yapılan sanatsa muhakkak dikkati çekecektir. Hepimizin görevi gönül ve zaman verip Akademilerde sanat eğitimi almış, geleceğini bu meslek üzerine yatırmış gençlerimizin ve büyük ustalarımızın önünü açmak, onları sergi açmaya teşvik etmektir. Sanatçıyı değerlendirirken daha önce hangi ülkelerde, ne tür galerilerde sergi açmış olduğunu öğrenmekte yarar vardır, çünkü bu aranılır, sergisi kabul edilir sanatçı olduğunu gösterir.

Ismarlama yani kişi ve topluluğun isteği, eğilimi ve bilhassa algılama kapasitesi paralelinde resim yapan "profesyonel sanatçı" harakiri yapmakta, topluma, geleceğe kötülük etmektedir. Sanatçı ve yapıtı her zaman toplumun önünde gitmek, öncülük etmek zorundadır. Aksini yapan harakiri yapmakta yani kendisini hançerlemekte, yaralamakta, öldürmektedir çünkü gerçek sanatçının sahip olmak isteyeceği temel unsur olan özgür ve özgün yaratıcılığından vazgeçti, sanatçı olmak için yola çıkıp para kazanma kaygısıyla iç dekorasyon malzemesi yapan illüstratör oldu demektir.

Sergisini gezdiğiniz veya resmini almayı düşündüğünüz sanatçıda yukarıda belirtilenlerden hangileri var hangileri yok, kimdir, alaylı mı, mektepli mi, özgün ve yeni mi yoksa kopyacı ve kolaya kaçan mı, öncü mü yoksa tekrarcı mı, hoşa giden yapıta ve fiyatına bir de bu gözle bakıp, araştırmaya değer.

Sanatçı kelimesinin ciddi anlam kaymalarına uğradığı günümüzde gerçek sanat ve sanatçıları tanıyacak bilgi, kültür, görgü, ruh zenginliğine sahip bireylere ihtiyaç var. Bunun da tek yolu eğitim. Yaşadığı evde, babasının iş yerinde resim gören, anne-babası ile müze, galeri, sergi gezen çocuk kültür ve sanata ilgi gösterecek, sanatla ilgili kitap okuyacak, program izleyecek, ilgisi sevgiye dönüşecek ve resim yapacaktır. Ailesinden bu görgüyü alan çocuğuna da aşılayacaktır. Davet edildiğimiz sergilere zaman ayırıp gitmek, dergimizdeki sanat sayfalarını okumak, sergilenenlere ilgi göstermek, değerlerimizi yüceltmek ve sahip çıkmak bir vatandaşlık özelliğidir. Siz almayacaksanız, izlemeyecekseniz sanat eseri neden üretilsin. Bu bir yaşam biçimidir, muasır medeniyet dediğimiz topluluklar binlerce yıldır sanatla ilgili, biz cılızız.