Makaleler / Resim Alırken Dikkat Edilecekler

Yazan: A. Necip Yeşiltepe

Kolay yol :

Ruhsal bir olgu olan estetik beğeni kişiseldir. Baktınız, gördünüz, hissettiniz, beğendiniz, kimin yaptığı önemli değil, rengiyle, biçimiyle, dokusuyla, doğasal, düşsel, düşünsel imgeleriyle sizi heyecanlandırdı, sükunet veya tam tersi coşku, enerji verdi, ruhunuzu etkiledi hatta vurulduğunuzu düşünüyorsunuz, ederi de uygun geldi, zevkiniz için alıyorsanız, alın, asın, olsun bitsin.

Zor yol :

Başka bir açıdan bakıldığında ise bu bir "oyun". Kimine keyif aracı, kimine yatırım, kimine, prestij, kimine gösteriş, kimine geçim, kimine ise bir yaşam tarzı ve felsefesi. Salt keyfinizi tatmin dışında başka değerleri, kriterleri önemsiyorsanız, o halde bu oyunun içine girip eğlenceli, uzun bir yolculuğa çıkabiliriz.

Bir grup insan size sözle, yazıyla ulaşır ve önerdiğini metheder. Kral çıplak diyebilmeniz için ya bileceksiniz, ya yaşamınızın bir parçası olarak görüp kendinizi eğiteceksiniz ya da sanatçı olmaması kaydıyla güvenilir bir dostunuzla birlikte değerlendireceksiniz. Bir sanat eserinin değerinin tesbit edilmesinde kullanılacak, herkesin onayını almış resmi bir formül yok. Bir ucundan sokup diğer ucundan değeri tesbit edilmiş olarak çıkaran bir makine de icad edilmiş değil. Sübjektif yanı ağır bastığından ve spekülasyona bu denli açık bir konu olduğundan doğru makinenin yapılabilmesi de zor.

Değerlendirmede etkin olan ölçütler kişiseldir yani kişinin algılama yetisine bağlıdır. Dünyamız ve yaşam bundan üç beş yüzyıl öncesinden, bundan elli yıl öncesinden ve geçen seneden farklıdır. Sürekli bir devinim, değişim yaşıyoruz. Yeni görme biçimleri ediniyoruz, bu yeti bize bir plastik sanat eserini değerlendirebilmemizde, "okuyabilmemizde" yardım ediyor. Sanat insanlara, doğaya, yaşama, olaylara çok yönlü bakmamızı sağlıyor, algılama gereğini ve yöntemini aşılıyor.

Bir resmin algılanmasında ve beğenilmesinde kişinin eğitimi, kültürü, aile görgüsü, yaşamda neleri izlediği ve önemsediği deşifre olur.

Bir sanat yapıtının malzeme maliyeti ortalama yüz dolar ise satış fiyatı iki yüz dolardan yirmi (hatta arz talebe göre kırk, atmış) milyonlarca dolara kadar çıkabiliyor. Mona Lisa'ya değer biçilemiyor. Malzeme maliyeti ile satış fiyatı arasındaki fark yani yüz dolardan ondokuz milyon dokuz yüz doksan dokuz bin dokuz yüz dolara varan, takdir edilen fark "yaratılmış değerin" bedelidir ve tamamiyle sübjektiftir, bu fark sanayici iş adamı mantığında neler çağrıştırmaz ki. Zaten ülkemizde de resim alımını başlatanlar sanayiciler, bankacılar, iş adamlarıdır.

Bir resime bakarken soracaklarımıza yine kendimiz cevap bulmaya çalışarak birlikte araştıralım: